13 Mayıs 2010 Perşembe

LeBron ve Karakter!

Sanal alemde spor dünyasının medyatik profillerini turlarken Kaan Kural’ın twitter’ında şu videoya rastladım. LeBron James’in 5. maç faciasını pozisyon pozisyon ele almışlar, faydalı bir argüman. Potaya ilk toplu drive’ını 13. dakikada yapması, Jamison’ın elinde patlayan hücumda zayıf tarafta bekleyip kendi kendini izole etmesi, tepeden Varejao’yla oynarken elindeki kauçuğu 1.5 metre yakınındaki Brezilyalının 2 metre önüne fırlatması eminim herkese ‘’Sahadaki 23 numaralı adam olsa olsa LeBron’un simülasyonudur’’ dedirtmiştir ama o 23 numaranın oyundan kafaca kopuk olduğunu daha bariz ıspat eden iki önemli pozisyon var; iki miss match-up… Birinde Garnett perdeye giderken Jamison, KG ile birlikte yüksek posta çıkıyor. Shaq da yerini sebepsiz yere terk edip bu ikiliye yanaşınca Perkins, LeBron’la yalnız kalıyor. Buraya kadar sorun yok. Fakat Rondo içeride ısrarla top isteyen Perkins’e pası göstere göstere atarken LeBron, Perkins’le 1’e 1 kaldığını idrak edemiyor ve zayıf tarafa doğru hareketlenerek Perkins’e pozisyon kapısı açıyor. Diğerinde Pierce’ın perdesinden sonra Mo'yla switch yapıp Rondo’nun karşısına geçiyor kral. Rondo içeri hareketlenince Mo yardıma geliyor fakat LeBron rakibinin basit pas fake’ine aldanıp yine basit bir kol hamlesiyle Rondo’ya bu sefer penetre için koridor açıyor. Kaçan jump shot’ların üstü ‘’Gününde değildi’’ bahanesiyle kapatılabilir ama bu iki pozisyonun gerçekten savunulacak bir tarafı yok.

Sağ dirseğindeki sakatlığın kendisini rahatsız ettiğini düşünmüyorum. Beş gün önce 38-8-7 yaparken aynı dirsekle oynuyordu. Maçtan sonraki ‘’7 yıl içinde 3 kez kötü oynuyorsanız daha kolay tepki görüyorsunuz’’ lafını da kabul etmiyorum. Geçtiğimiz yıl Dwight Howard’ın Boston serisindeki ‘’İstediğim pasları alamıyorum’’ isyanından sonra 2010’un gafı açık ara budur. Ben sorunun daha çok karakter olduğunu düşünüyorum. LeBron’un yetenekleri elbet tartışma konusu edilemez ama Murat Murathanoğlu’nun tabiriyle azmasını beklediğimiz maçta bu kadar sönük, oyundan bu kadar kopuk kalmasının da mantıklı izahı olamaz. Bunun gününde olmamakla alakası yoktur. Kritik eşiklerde takımına basamak atlatamayan adam olarak loser damgası yemesi yakındır. Çoğunluk ''Bu çöplüğün kralı LeBron’dur'' derken benim Kobe’yi LeBron’un önüne koyma gerekçem de budur. Geçtiğimiz yıl ihaleyi play-off’larda eziliyor diye Mo Williams’ın üzerine yıkan Amerikan medyasının bu sefer adres şaşırmadan direkt LeBron’u hedef seçmesi diğer yan parçaların sabıkalarını temize çıkarıyor görünebilir. Fakat James’e sorumluluklarının hatırlatılması adına bence daha ehemmiyetli…

‘’LeBron ayrılmayı kafaya koymuş, bu yaza yolcu’’ diyenler var, kapitalist dünya sonuçta. Biz bu ligde Boozer gibi yöneticilere ters köşe yapıp Utah’a kaçan, Kidd gibi takası gerçekleşmeyince ne migreni tutanlar gördük. LeBron da illa ki piyasayı süzgeçten geçirir. Gider mi derseniz? Bilemem. Ama Cleveland’a şampiyonluk kazandırmadan giderse ayıp eder derim.

Hiç yorum yok: