25 Nisan 2010 Pazar

Yaşlı Spurs'ten Savunma Dersleri (2-1)

Rick Carlisle'ın arayış içinde olduğu belliydi. Butler'ı kenara oturtup ikinci yarının neredeyse tamamını üç guard'la oynadı. Burada amaç; hem Barea ile penetre tehdidi yaratmak hem de yarı saha hücumunda yaşanılan tıkanıklığı tempoyu artırıp hızlı hücumlarla kolay sayılar bularak tolere etmekti. Kidd, Barea ve Terry'nin ikinci maçta kısa süre beraber oynadıklarını ve o ara 9-0'lık seri yaptıklarını hatırlıyorum. Anlaşılan Carlisle orada bir ışık görmüş.

San Antonio'daysa gittikçe sertleşen takım savunması yine iş başındaydı dün gece. Maç başında kemerleri öyle bir sıktılar ki; Duncan'ın bire birde Dampier'a yaptığı bloğu, baseline'dan içeri dalan Butler'ın yardım savunmasını görünce topu dışarı fırlatışını, yine Butler'ın süre biterken elinde patlayan hücumu (bu saydıklarım ilk 5 dakika içinde gerçekleşiyor) ve Dallas'ın ilk yarıda tam üç kez 24 saniye süresi dolmadan potaya gidemediğini düşünürsek yaş ortalaması yüksek diye eleştirilen bir takımın savunmada bu kadar hareketli ve esnek olabilmesi gerçekten takdiri hak ediyor.

Seri ilerledikçe Dallas'ın kağıt üzerinde daha alternatifli görünen oyuncu rotasyonunun aslında ne kadar yanıltıcı olduğuna şahit oluyoruz. San Antonio'nun Parker, Duncan ve Ginobili'den aldığı katkı belirli bir seviyenin altına inmezken yanına bir ilave yaptıklarında (ikinci maçta Jefferson /19 sayı/, üçüncü maçta George Hill /17 sayı/ ) sonuca gidebiliyorlar. Dallas'ta Marion ve Kidd'in potayla pek arası yok. Dirk, Terry ve Butler'dan da aynı maçta verim alamadıklarına göre iş biraz da Barea ve diğer yan parçaların günübirlik performansıyla şapkadan tavşan çıkarmalarına kalıyor. Rakibin hücum yüzdesini 3 maçta da %48'in altına düşüremeyen kovboylara bu savunmayla maç kazanamayacaklarının da hatırlatılması lazım.

Carlisle üçüncü maçta bir kumar oynadı ve kaybetti. Ben ne olursa olsun Butler'ı son dakikalarda parke üzerinde görmek isterdim. Parker'ın clutch time şovunda yetenekleri kadar, karşısındaki savunmacının Barea olmasının da etkisi inkar edilemez. Ayrıca 3 guard sahadayken Kidd, Richard Jefferson'la eşleşmek zorunda kalıyor ki; üçüncü maçta bu match-up'ı kullanmayı akıl edemeyen R-Jeff ayıkırsa oradan bol ekmek yer.

Seri 2-1'e geldi. Dördüncü maçı Spurs kazanırsa geçmiş olsun. Cuban'dan sağlam bir sıra dayağı yerler. Herifin iki senedir yapmadığı mali fedakarlık kalmadı. Bir de üzerine Dallas t-shirt'ü giyip deplasmanda arkanı kollamaya gidiyor, daha ne yapsın? Ha, Dallas kazanırsa bu sefer sil baştan! Kağıt kalem elde yeni hesaplar, yeni taktikler, yeni çözümler...

Hiç yorum yok: