23 Nisan 2010 Cuma

San Antonio Seriyi Eşitlerken...

Seri başlamadan evvel eşleşilmesi güç oyuncular listesinin başına Nowitzki'yi koymuştuk. Bay 41 bu hakkını ilk maçta kullandı. Standartları ölçüsünde kendisini pek de fena savunmayan McDyess ve Bonner'ı yere serdi. Tabi o gece basketbol tanrısının Nowitzki'nin yanında olduğunu da eklemek lazım. Devre bitimindeki basket faul dahil öyle zor şutları soktu ki; Murat Murathanoğlu başta olmak üzere bu işe gönül vermişler olarak bol bol ''Yok Artık!'' çekmeye başladık. İşte yıldızları özel yapan şey de bu. Karşısına en kral savunmacıyı versen de double team getirsen de bir yerden sonra ''atmasın'' diye ellerini açıp yaradana tevekkül getirmek zorundasın. Dirk daha 3. çeyrekte 30'u bulurken bunda McDyess/Bonner kadar Dallas kısalarının şut tehdidinden dolayı kendisine ikili sıkıştırma getiril(e)memesinin de payı vardı.

Bu serinin bay problemi Nowitzki olabilir. Fakat Spurs'te match-up sıkıntısı yaratacak oyuncu sayısı daha fazla. Ginobili'nin penetrelerini kesecek formülü daha NBA'de bulan olmadı. Her daldığında kazandan birşeyler (sayı/faul) çıkarmayı başardı Arjantinli. Shawn Marion'ın hem Manu'yu savunurken yıpranması hem de bu yorgunluğun etkisiyle hücumlarda pek görünmemesi de ''çift katmanlı Manu etkisi'' olsa gerek. Popovich'in Parker'ı yedek soyundurmasını bekliyorum demiştim. Bu sayede hem George Hill'i hazır tutup hem de bank katkısını artırmayı planladı Popovich. Hill'in dağınık görüntüsüne rağmen Parker'ın kenardan gelmesi Manu'nun oyunda olmadığı dakikalarda en azından iki penetre tehdidinden birinin sahada olması bakımından gayet yerinde bir hamle.

Dallas'ta Nowitzki dışındaki en efektif isimler Butler ve Terry'di. Yıllardır potansiyelini Washington'da heba eden bir All-star eskisi olarak Butler'ın başarıya duyduğu açlığın, hırsın play-off'ta sık sık ateşi düşen Dallas'a kazandırabileceği en büyük artı olacağını söylemiştim. Bu azmini ilk iki maça fazlasıyla yansıttı Butler. Baseline'dan uçup Duncan'ın üzerinden smaca kalkacak kadar agresifti. Josh Howard'ın son 2 senede altından kalkamadığı '' yardımcı erkek oyuncu'' rolünü iyi oynadı. Terry desen iki tarafı keskin bıçak. Sevimli hayalet Casper gibi ortalıkta dolandığı ilk maçın ardından çabuk toparladı. Nowitzki'nin kilitlendiği maçın üçüncü çeyreğinde skoru tek başına ( Hakkını yemeyelim. Orada Butler'ın da katkısı vardı) sırtlayan adam oldu. İçeriden dışarıya yaptığı topsuz katlarla Hill'i oyuncak edip 27'ye ulaştı ve ''Baskı altında ezilir'' diyenlere yanıt verdi.

San Antonio için X faktörlerin başında Richard Jefferson'ın geldiğini yinelemeliyim. Rakip savunma Parker ve Ginobili'nin üzerine yoğunlaşmışken R-Jeff'in bol bol potaya yürümesi gerekiyordu ki; ancak ikinci maçta ayıkabildi 30 yaşındaki forvet. İlk yarıda 17 sayı buldu, iki kez Marion'ın, bir kez Butler'ın üzerinden bitirdi. Dahası; Parker ve Ginobili'nin penetrelerinde içeri gömülen Dallas savunmasına dışarıdan soktuğu 2 şutla cezayı kesti. Preview'de es geçtiğim Tim Duncan'sa serinin MVP'si olmaya doğru gidiyor. İlk maçta tip-off'la 7. dakika arası potaya bile bakmayan TD ikinci maçta oldukça efektifti. Zaten alçak posta indiğinde neler yapabileceğini biliyorduk buna bir de guard'larla tepeden oynadığında kendisini tutacak oyuncuların Haywood ve Damp olduğunu eklersek ortaya çıkan sonuca şaşırmamak lazım. İkinci maçta Dallas çift hanelerde seyreden farkı bir ara 5'e kadar indirirken Duncan tek başına yaptığı 8-0'lık seriyle ''Durun bakalım. Nereye böyle beyler?'' dedi Nowitzki ve saz arkadaşlarına. Maç sonunda ekrana yansıyan ikinci şans sayılarındaki Spurs üstünlüğünde de (21-9) Duncan'ın aldığı hücum ribaundlarının (5) etkisi büyüktü.

Koç tercihlerine baktığımızda Popovich'in zaman zaman kısa 5'le mücadele edebileceğini tahmin etmiştim. Matt Bonner'la 2.01'lik Dejuan Blair'i 4/5 oynatarak Don Nelson'ın Warriors'daki çılgın 5 denemelerine taş çıkarttı veteran hoca. ( Rick Carlisle da bazen buna Marion'ı 4'e çekerek aynı formatla cevap verdi) Bunu ilk maçta denedi ve yayıncı kuruluşun o esnada ekrana getirdiği manidar istatistikle ('offensive rebound' Mavericks:6 Spurs:1) bunun parkeye çok da olumlu yansımadığını gördük. Hücumda fazla görünmeyen Bonner 2. çeyreğin (2. maç) başında soktuğu iki üçlükle boş bırakırsanız cezayı keserim dedi. Yine McDyess da ilk maçta kendisini boş bırakan Nowitzki sayesinde orta mesafeden 3 isabet bulmuştu.

Seride dikkatimi çeken diğer anektodlar; ikinci maçta Spurs'ün Duncan'ı Nowitzki'yle eşleştirip Alman forveti içeri girmeye zorlamasıydı. 2 kez denediler Dirk birinde turnike attı diğerinde asisti Butler'a çıkardı. (Örnek yukarıda çizimlenmiştir) İlk maçta Spurs'ün Hack a Dampier taktiği de şimdiden en'ler arasına girmiştir. Carlisle'ın Beaubois ve Najera'yı keserek kadroyu daraltması gümdem teşkil etmese de ince detaylardan biri... Jefferson'ın 19 sayısından sonra Amerikan basınının iki takımın geçtiğimiz yaz renklerine bağladığı iki FA Jefferson ve Marion arasında sidik yarıştırması da Alex mi Hagi mi tartışmaları kadar abestti.

Seri 1-1 oldu. Ben taraflar 1'er deplasman galibiyeti alıp 7'ye uzatırlar diyordum ki; oraya doğru gidiliyor. 4-3 Dallas kazanır iddiamın da hala arkasındayım.

Hiç yorum yok: