1 Nisan 2010 Perşembe

Dallas Düzlüğü İyi Geçti

Son 4 maçtan kareler...

Clippers'ı hakemler de kurtaramadı

Gooden'ın ribaunda kalkarken Nowitzki'ye yaptığı harekete dünyanın her yerinde faul çalarlar. ''O itmeyle düşmez'' diyenler işi fiziğe döküp şiddet tonaj hesabı yapmasın. Hakemin faulü es geçmesini yine bir nebze anlarım. Peki pozisyona fazla celallenmeden itiraz eden oyuncunun 2 teknikle atılması bu kadar kolay mıdır? Söz konusu ismin hakemlerin süper yıldız kategorisine sokup iltimas geçtiği iddia edilen Nowitzki olması nasıl bir ironidir?

Maç içerisinde aldığı her topu futbol tabiriyle ezen Dampier'ın formsuzluğuna Nowitzki'nin ihracı eklenince pota altında kriz belirtileri baş gösterdi. Uzun süre oyunda kalan Najera'nın fiziksel düşüşüyle delik iyice büyüdü. Drew Gooden 10'u hücum 10'u savunma olmak üzere çektiği 20 ribaundla Dwight Howard'laşmaya başlarken maç başında şekerleme yapıp siesta'ya yatan Eric Gordon ve Rasul Butler'ın da devreye girmesiyle teslim bayrağını çekmeye hazırlanan Clippers maça ortak oldu.

Son çeyreğe girilirken Carlisle'ın Butler'ı 4'e çekip takımı kısaltmasıyla bu sefer AAC'de hava lodostan poyraza döndü. Kidd-Terry-Beaubois-Butler-Haywood beşiyle tempoyu artıran Dallas rakibini alışık olduğu düzenin dışına çıkarmaya başladı. İlk 3 çeyreğin aksine kazandığı her topu rakip potada fast break'le bitiren, yarı sahayı hızlı geçip rakibine sete yerleşme imkanı vermeyen ve şutuna el gösterilmeyen oyun kurucusunun ( Kidd 11 denemede 6 isabet) leblebi gibi üçlük attığı Dallas 25-3 gibi anormal bir seri yakalayarak oyunu kopardı. Clippers'sa bu periyoddaki ilk 7 hücumun 3'ünde çemberi bile göremezken diğer 4'ünde topu üç sayı çizgisinin gerisinden çembere savurmak zorunda kaldı. Dallas'ın kenardan 43 sayı katkı aldığı maçta Clippers bench'inden gelip oyuna etki edecek birincil oyuncunun Travis Outlaw olması da belirleyici faktörlerden biri oldu.

Yeni bir Golden State vakası mı?

Brandon Roy bu kadar suskunken Portland'ın Dallas'ı rahat geçmesinin sebebi iki takımın sahip olduğu hücum mantelitesidir. Portland, Andre Miller'ın penetreleriyle sürekli içeri zorlayıp temasa dayalı basketbol oynadı. Uzun-kısa dialektiği o kadar kuvvetliydi ki; Marcus Aldridge'in ikili oyunlarda elini kolunu sallaya sallaya potaya gitmesi bir yana Marcus Camby gibi hücum fakiri bir uzun bile bu ortamdan 17 sayı çıkarmasını bildi. Peki Dallas ne yaptı? Yıldızlarının bireysel becerilerine sığınarak deorganize vaziyette çember dövmeye devam etti. Mantelite farkının istatistiklerde tavan yapmış şekli; ilk yarıda kullanılan serbest atış rakamlarıdır. ( Portland 15 kez, Dallas 1 kez)

Nowitzki'ye top aldırmayıp Alman forveti 5/13 ile 15 sayıda tutan Portland, arka alan savunmasında da kemerleri sıkınca rakibine rahat top çevirme imkanı vermedi. Caron Butler'ın one man show'una ikinci bir halka ekleyemeyen kovboylar sıfır fast break sayısıyla noktaladıkları maçtan 101-89 mağlup ayrıldı.

Dallas, Portland'a karşı normal sezonda 0-3 oldu. 2007'de de Golden State'e yine 3-0 süpürülmüş ve play-off'ta 4-2 kaybederek tarihe geçmişlerdi. Şu an yazıyı kaleme aldığım dakikalarda lig bitmiş olsa rakipleri kim olacak biliyor musunuz? Tabii ki Portland...

Mavericks 111-90 Warriors

Bu ligde kuraldır: Golden State ve New York'a karşı elde edilecek galibiyet ve istatistiklerin hiçbir önemi yoktur hatta geçersizdir. Kariyer rekoru kıran Beaubois'un 40 sayısı bile bu sebeple sadece detay içerir benim için.

Denver'a mesaj verildi!

İki takımın da kendi oyun karakteristiğinin dışına çıktığı bir maç oldu. Denver'ın temposu 2004'ün Yunan milli takımıyla karşılaştırılacak kadar ağırdı ( Evet, biraz haksızlık ediyorum). Oyunu forse etmeleri beklenen ikiliden Billups'ta herhangi bir yaşam belirtisine rastlanmazken, 10 sayıyla noktalayan Carmelo da zorla halı saha maçına çağrılmış mahalleli havasındaydı. 12 asistte kaldılar ve JR Smith'in ekstraları olmasaydı maç farka da gidebilirdi.

Dallas ise müthiş bir istek ve tempoyla başladı maça. Rotasyondaki tüm oyuncularından azar azar ama dengeli katkılar alarak oyunu önde götüren taraf oldular. Marion'ın 2 pozisyonda Billups'a karşı yakaladığı miss match-up'ları iyi değerlendirdiği, Haywood'un rakip sahayı Nene'den önce koşmasının Kidd'in al da at dercesine verdiği paslarla ödüllendirildiği ve Nowitzki'nin Graham'in yanından yürüyerek de sayı atabileceğini ıspatladığı ilk çeyrekte Dallas'ta skor dağılımı Marion 10, Nowitzki 9, Haywood 6, Butler 3 ve Kidd 3 şeklindeydi.

Denver bu maçta Kenyon Martin'i çok aradı. İlk 5 çıkan pivotları Johan Petro faul problemine girince Nowitzki'yi 2.01'lik Joey Graham'le savunmak zorunda kaldılar. Ara ara Nowitzki-Carmelo eşleşmesine de şahit olduk ama Carmelo da 34-10-10 yapan Alman forvet karşısında fazla tutunamadı.

Denver son 6 deplasmanda 1-5 oldu. Ben onları hala Lakers'a kafa tutabilecek tek takım olarak görüyorum ama play-off'a ramak kala işler iyi gitmiyor. Dallas ise batı ikinciliğine sıkı sıkı sarılıp konferans finallerine kadar Lakers'la karşılaşmamak adına önemli bir avantaj yakaladı.

Hiç yorum yok: