5. Chicago Bulls: 2004 New York ve 2009 Detroit'inden sonra play-off'lara en dağınık giren takım oldu Boğazın boğaları. Son basamağı sürekli Toronto'ya ikram ettiler ama o ikram her seferinde geri çevrildi. Peki sonuç nedir? Yaz tatiline 1 hafta geç girecekler hepsi bu. Cavaliers'ın 4-0'ı dışında her sonuç sürprizdir. NBA'in en kalın uzun tandemiyle baş edecek Joakim Noah'a buradan sabır selamet ediyorum.
4. Boston Celtics: Üç süperstarın ekmek yediği bir ortamda birinin performansı düşerse takım bundan etkilenir mi? Evet, söz konusu adam Kevin Garnett ise etkilenir. Sakattı, toparlayamadı, zamana ihtiyacı var diye kendimizi avutup durduk fakat 19 Mart'ta oynanan Houston-Boston maçı bizlere artık gerçeği kabullenin der gibiydi. Scola, Garnett'in yanından neredeyse yürüyerek sayı atıyordu ve KG'nin ayakları artık gitmiyordu. Bundan sonra toparlar mı sanmıyorum. 34 yaşına geldiğini, o korkunç konsantrasyonunu kaybettiğini görüyorum da bundan sonrası yokuş aşağı... 2008'deki hava da kayboldu ve play-off öncesi elimizde sadece ''3 yıldızın sahip olduğu tecrübeyle...'' klişeleri kaldı, umut vadeden.
3. Hasheem Thabeet: Draftta tercihleri ihtiyaçlar belirlemez (Aslında öyle olması gerekiyor ama...) Kimin yıldızı parlıyorsa o seçilir, pozisyonu ikinci plandadır. Fakat Thabeet tercihine iki pencereden ( ihtiyaç ve oyuncu potansiyeli) de bakıyorum da pick'i mantıklı kılan hiçbir done bulamıyorum.
2.21'lik boyu dışında nedir bu Tanzanyalı'nın cazibesi? Alçak post oyunu yok, her Afrikalı gibi fundementalı zayıf. Ayrıca Memphis'in elinde Marc Gasol denen bir adam var. Thabeet'i hangi akla hizmet seçerler ki? Gerçi seçen adamın Pau Gasol'ü Lakers'a armağan eden adam olduğunu düşünürsek belki de şaşırmamak gerekiyor. Thabeet hem draft tarihinin en berbat pick'lerinden biri, hem de 2. sıradan seçilip NBDL'e gönderilen ilk oyuncu oldu.
2. Philadelphia 76ers: Fazla konuşmayacağım. Geldiği günden bu yana aldığı kontratın üzerine yatan bir Elton Brand, yapıyla alakasız bir koç ve ikinci skor opsiyonu Louis Williams olan bir takım...
1. Hidayet Türkoğlu: Hido geçtiğimiz yaz Kanada semalarına göç etmeseydi Raptors şimdi Triano'ya giydiriyor olurdu. Eurobasket 2009'dan beri toparlayamadı Hido. Yaz kampına geç katıldı, sezona yorgun girdi. Üzerindeki ölü toprağını bir türlü atamadı. Bu sezon çıktığı 74 maçın belki 10'unda eski Hido gibi oynayamadı. Ve günah keçisi ilan edildi.
Şimdi Orlando'da kalsaydı... ile başlayan cümleler kurup olayı dramatize etmeyeceğim. Cebi ve sosyal hayatı için iyi, fakat kariyeri için kötü tercihti. O meblağların ne demek olduğunu bilemediğimizden burada 3 milyon daha az alsaydı da bari Portland'a gitseydi deme hakkımız var mı bilmiyorum. Bir yandan play-off'u evden seyredip, diğer yandan koca bir yaz Chris Bosh'un gözüne bakacak olmaları da insanda nasıl bir halet-i ruhiye yaratır, ayrı konu.
1 yorum:
Hidayet'e yüklenmesinler. Sanki tüm elemanları eksiksiz çalışan bir sistem de Hidayet göze batıyor. Calderon NBA'in en iyi 20 point guardı arasında bile değilken, bargniani savunmada hidayet'in en az iki katı kötüyken. bosh kariyerinin en kötü sezonunu geçirmişken basketbolun b sinden anlamayan kanadalılar basketbolun kitabını yazan hidayete laf atıyorlar. evet savunmada 20 yaşındaki gibi çabalamıyor. evet bazen şutları girmiyor ama hidayet o takımda elineki topu en iyi şekilde kullanmasını bilen oyuncudur. altın yere düşmeyle altınlığından birşey kaybetmez.
Yorum Gönder