4 Ağustos 2010 Çarşamba

Tanıdığım Shaq Gibi Bırak


90’lı yılların başında ülkemizdeki yazılı ve görsel Nba argümanları şimdiki kadar gelişmiş olmadığından Shaquille O’neal efsanesinin doğuşuna sağlıklı biçimde tanıklık etme fırsatım olmadı. Koca oğlan’ı benimsemem 90’ların sonunda basketbolu hayatımın bir parçası haline getirdiğim dönemle hemen hemen eş zamanlı gerçekleşti. Orlando yıllarını hatırlanabilir kılan nadide parçalar geçmişe ait birer kaset ve çeşitli arşiv görüntülerinden ibarettir benim için. Onun ligdeki ilk yıllarını kaçırmak 2.5 saatlik filmin seansına açılıştan bir saat sonra girmek gibi bir şey ama gelişme-sonuç bölümünü gördüğüm için bile kendimi çok şanslı hissediyorum.


George Mikan, Wilt Chamberlain ve Kareem Abdul Jabbar gibi efsane pivotların formasını terlettiği Lakers’a Tanrı’nın yeni bir armağanıydı o. Miami’yle şampiyonluk kazandı, kariyerinin ending bölümünü Phoenix ve Cleveland’da geçirdi ama benim için her zaman mor-altın sarılı formasıyla tanıdığım Lakerslı Shaq olarak kaldı. Devasa fiziğiyle eşleşilmesi en güç uzunların başında gelen, topu çembere yakın aldığında onu durdurmanın ancak faulle mümkün olduğu, oyuna etki derecesi/dominantlığı günümüzde Michael Jordan ile mukayese edilen ve LA’den ayrıldıktan sonra Kobe için yapılan ‘’Lideri olduğu takımı şampiyon yapıp kendini ıspatlamalı. 3 yüzüğü de Shaq’ın gölgesinde kazandı’’ eleştirilerinde dolaylı yoldan başrolü oynayan Shaq olarak…


Zamanında Larry Bird’e Magic Johnson’a acımayan zaman şimdi de azılı oklarını bu dev adam için çıkarmışa benziyor. LeBron, Wade, Bosh, Amare, Boozer diğer taraftan Joe Johnson, Rudy Gay, David Lee’li bir alt tabaka kendilerine çoktan alıcı buldu ama daralan havuzda Shaq tek başına yüzmeye devam ediyor. Shaq’ı kadrosuna katmak isteyen 2-3 takım var(dı) fakat hiçbiri bu dev adamın istediği kontratı vermeye razı değil. Pota altında iki under sized uzunla oynayan Atlanta için geçti adı. Fakat Hawks o boşluğu Jason Collins’le sözleşme uzatıp, Josh Powell’ı kadrosuna katarak doldurmayı tercih etti. Kendrick Perkins’in Aralık-Ocak’ı bulması beklenen geri dönüşü ve yeni transfer Jermain Oneal’ın sakatlık konusundaki sabıkası dikkate alındığında Boston ihtimali de kağıt üzerinde epey kuvvetli duruyordu. Fakat Paul Pierce ve Ray Allen’la bu yaz kontrat yenileyen Boston ücret tavanının üzerinde olduğundan fazla ısrarcı olmadı (edit: anlaşmaya yakın oldukları söyleniyor). Son bir haftadır çıkan dedikodular ise Shaq’ın son kez istediği kontratı alabilmek için Avrupa’ya gidebileceği yönünde…


Açıkçası onu bu topraklarda hiç hayal etmemiştim. Euroleague’de onu izlemek FIBA basketboluna tarifsiz bir lezzet katacaktır muhakkak fakat bunun Shaq için para ve ufak Avrupa kaçamağı dışında reel bir anlam ifade edeceğini sanmıyorum. Hayatının geri kalanını lüks içinde geçirebileceği hatta hayalini kurduğu Nba takımını satın alabileceği paranın çok daha fazlasını kazanmışken biraz daha fazlası için ‘’Para için Avrupa’ya gitti’’ dedirtmenin, itibarını zedeletmenin bence hiçbir manası yok. Avrupa’da misyonunu doldurmuş yıldız futbolcuların emeklilik zamanı Katar’a, Özbekistan’a yaptığı mevsimlik göçten bir farkı kalmayacaktır bunun. Benim için marka değeri iki senelik Avrupa macerası için riske edilemeyecek kadar değerli biri... Bir yerlerden duyuyorsa beni lütfen...


Lütfen burada, tadında bırak. Seni ilk gördüğüm, tanıdığım Shaq gibi kal.

1 yorum:

pinarfiliz dedi ki...

slam dergisin bir sayısında da vardı bu temalı bir yazı.bu yazıyı okuyunca o aklıma geldi bir an.