12 Eylül 2010 Pazar

Finaldeyiz!



Aynı rüyayı 2002’de A milli futbol takımıyla yaşamıştım. İlhan’ın Senegal’e attığı golün ardından maç için lise kantinini kapatan zıpkın fizikçimizin üstüne balıklama atladığımı hatırlıyorum mutluluktan. Üçüncülüğümüzü tescilletip Güney Koreli futbolcularla sahayı omuz omuza tavaf ederken de sanırım yarı ayık vaziyetteydim. Gazetelerin ‘’48 yıl aradan sonra katıldığımız dünya kupasında ikinci turdayız…’’ ile başlayıp tur atladıkça aynı dizeler üzerinden şekilenen sür manşetleri hala zihnime kazılı. Ve tabii tırnaklarımızı kemirerek izlediğimiz Kosta Rika – Brezilya maçı, İlhan’ın yarı final getiren altın vuruşu, Hakan Şükür’e kupa tarihinin en hızlı golcüsü unvanını getiren gol dahil unutulmayacak bir çok detay, anı... Tarkan'ın arar buluruz'u, M. Sandal'ın pazara kadar değil mezara kadar'ı eşliğinde yaşanmış tarihi bir serüven.


Bugün de işte böyle bir gün. Bundan belki 8 sene sonra Kerem’in turnikesini, Semih’in bloğunu, Murathanoğlu-Bayülken ekürisinin adrenalini bol sunumunu ve her maç bitimindeki Irmak Kazuk feat. 12 Dev Adam kliplerini hatırlayacağız kim bilir. Keyfini çıkarın hep beraber, ülkece keyfini çıkaralım. İçimden teknik, taktik anlamda bir şey yazmak gelmiyor inanın, bunu bir seferlik yaşadığım duygu patlamasının dışa vurumu olarak görün.


Yunanistan’ı yendiğimiz gün ‘’Liderlik için dev adım attık, Abd ile finale kadar eşleşme ihtimalimiz yok. Bu bizim madalya şansımızı yada alacağımız madalyanın rengini belirleyecek’’ demiştim. İşte o grup birinciliğinin meyvesini şimdi yiyoruz. Geçtiğimiz sene Polonya’da yenildiğimiz Rusya, Yunanistan, Fransa ve Slovenya’yı kendi sahamızda ezerek yenmek, arkasından bize sürekli ters gelen Sırpları turnuva dışında bırakmak müthiş bir keyif. Bugün belki maçı baştan sona geride götürdük ama Arjantin ve İspanya’yı son saniyelerde deviren, maç sonlarını oynama tecrübesi görece (kendilerince) bizden iyi olan Sırbistan’ı bitime 0.5 saniye kala Kerem’in turnikesiyle mağlup ettik. Direndik, birçok kırılma eşiğinden geçtik. Ne kadar istediğimizi, vazgeçmeyeceğimizi gösterdik. Bizden daha iyi maç sonu oynayan (!) Sırbistan için de manidar bir kapanış oldu.


Abd maçından önce takımda hafif bir ‘misyonumuzu tamamladık’ havası var. Bu rahatlık bu akşamki final maçında bizim için bir avantaj olabilir. Bunun yanında Amerika’ya karşı uygulayacağımız, rakibin de zaman zaman çözüm üretmekte zorlandığı alan savunması, kısaların penetre yollarını kapatıp onları biraz daha dış şuta zorlamamız durumunda bir panzehir olabilir. Yine hücum sonrası geri dönüşler, rakibe açık alanda hücum etme/fast break fırsatı vermeme ve ribaund'lar da belirleyici olacak diğer etmenler...


3-4 yıldır nihai hedef gösterilen 2010, kimsenin ummadığı bir başarıyla taçlandı. Beğendik, eleştirdik, herkes hakkını helal etsin. Ve teşekkürler…Yıllar sonra paylaşacağımız bir anıyı daha bizlere yaşattığınız için…

Hiç yorum yok: