9 Ekim 2010 Cumartesi

PES 11 (İnceleme)


Ekim ayının gelmesiyle bizde fanatizm boyutunu aşan Pes mi, Fifa mı? tartışmaları yeniden alevlendi. Arkadaş çevremde ve iştirak ettiğim turnuvalarda daha çok Pro Evolution Soccer oynadığım için Pes serisine ayrı bir sempati duyduğum doğru. Yalnız Pes’ci, Fifa’cı gruplarına müdahil olmadan, tarafsız bir değerlendirme yapacak olursam 2011’in kazananı bana göre Ea Sports... Konami’nin 2006’dan sonra bir kez daha seriye getirdiği radikal yeniliklerin henüz tam anlamıyla oturmamış olması ve Fifa’nın konsolda fark yaratan oyun mekaniklerini bu yıl başarılı biçimde PC düzlemine aktarmasının payı bunda oldukça büyük.


Ufak resimsel dokunuşlar

Yolda kargo gazabına uğrayan ve tarafıma iki gün gecikmeli gelen oyunu bilgisayarıma kurduktan hemen sonra kendimi oyun menüsüne attım. Ortasında Messi ara yüzünün yer aldığı, turnuva-ayar-düzenleme-çıkış vb. modların sağ-sol yön tuşları yardımıyla tek sıra halinde aşağıdan aktığı yeni menünün mimarisini oldukça hoş ve pratik buldum. Üstelik menü Türkçe’ydi, çevrimi de (özellikle futbol terimlerinin) gayet açık ve anlaşılabilir ölçülerde kaliteliydi. Bu ufak menü turundan sonra bir klasik haline gelen Beşiktaş’ı seçip renktaşımız Juventus’la bir dostluk maçı ayarladım ve kendimi Old Trafford’ın asil çimlerine bıraktım.

Konami oyunun tanıtım süreci boyunca yeni kontrol sistemi ve taktik ekranı üzerinde yoğunlaşmıştı ama gördüğüm kadarıyla ufak da olsa grafiklere dokunmayı ihmal etmemişler. Futbolcuların yüz modellemeleri rötuşlanmış, yeni stadlar eklenmiş, sahanın en boyu artırılmış. Tribünlerdeki iki boyutlu görüntü ise aynı yapaylıkta stabil. Konami saha dışı çizimleri ile slogan, tezahürat gibi destekleyici işitselleri harmonize etmekten ve önümüze görsel & duyusal anlamda doyurucu bir ambians sunmaktan yine son derece uzak. Bu yıl Mark Lawrenson’un yerine yorumcu koltuğuna oturan Jim Beglin bende ufak çaplı bir Ömer Üründül etkisi yarattı. Jon Champion’la birlikte kulak tırmalayıcı bir sunucu/yorumcu ekürisi oldukları konusunda arkamda hatrı sayılır bir destek kitlesi var. İrlandalı’nın boğuk sesi, Champion’ın gına getiren klişe lafları artık sunum anlamında da bir değişimin gerekliliğine işaret ediyor.


Daha gerçekçi mücadele?

Santrayı yaptıktan sonra farkına vardığım ilk şey; oyunun gerçeğe yakın biçimde yavaşlatılmış olmasıydı. Messi, Ronaldo, Robben gibi süratli adamlarla rakip oyuncuları çalıma dizme, tüm sahayı baştan sona kat etme devri Pes 11’le tarih oluyor. Pas yapabilmenin, kolektif hareketlenmenin ve takım koordinasyonunun önemi artıyor. Konami eskiden bire birlerde rakibi kolay ekarte edebilmemizi sağlayan ‘sürat farkını’ minimize etmiş ve yerine Feint dediğimiz 4 adımlı, onlarca seçenek arasından birbirleriyle kombine edebileceğimiz daha gerçekçi ve keyifli ‘bağlı çalım sistemini’ geliştirmiş. İçerisinde gök kuşağı vuruşu, çapraz bacak dönüşü, içe bilek hareketi, Matthews çalımı, üst vücut fake’inin de yer aldığı bu alternatifleri arka arkaya sıralayıp 4 farklı tuşa atayarak Ronaldo, Messi gibi bireysel yetenekleri kuvvetli yıldızlarla oyun içerisinde harikalar yaratabiliyoruz.

                                                                                  Feint hareketleri

Bununla birlikte sahadaki fiziksel mücadelelerde yine temas ve etkileşimi etkin biçimde artırma gayreti var. Topa birlikte hareketlenen oyuncuların omuz omuza tokuşması, defans oyuncularının müdafaa sırasında uzuvlarını daha aktif kullanması, rakibin ayağına kayarak topu alabiliyor olmamız bunun en göze batan örnekleri... Her ne kadar kale vuruşundan sonra hava topuna çıkmaya hazırlanan iki rakip oyuncu hala oklava yutmuş gibi bekleyip pozisyon alma ve yer kapma tarzı atraksiyonlarda bulunmasa da üzerinde zamanla ekleme ve düzenlemeler yapılacağını umuyorum. Fifa’daki bu arkadan çekme, itme-kalkma hareketleri Pes’e göre çok çok daha gerçekçi.

Demo’da bir türlü ısınamadığım, gerek havalandıktan sonraki yere iniş hızı gerek şut sonrası ivmelenişiyle adeta balonu andıran garip top fiziği gördüğüm kadarıyla düzeltilmiş. 360 derece top sürme özelliği başarıyla hayata geçirilmiş. Bu sürüş özgürlüğüne karşın topla dribbling halindeki oyuncuların el-kol hareketleri, vücut diklikleri ve adım aralıkları neredeyse birbirinin aynısı. Tek fark; aynı hat üzerinde İbrahim Üzülmez kağnı, Messi de N.O.S takmış gibi koşuyor. 
 

Kontrolsüz güç, güç değildir

Pes 11’in en büyük esprisinin şut ve pas kontrolü olduğunu biliyoruz. Temponun ağırlaştırılmasıyla birlikte bireysel becerinin yerini takım oyununa bırakması, bunu temel alan pas detail’iyle ilgili bir takım yenilikleri zorunlu kılıyordu ve Konami attığımız şutun ve pasın şiddetini/yönünü tamamen bize bırakan, 360 derecelik sürüm destekli bir mekanizma geliştirdi. Dizginleri tamamen elimize veren, daha fazla insiyatif sunan ve ara pası öncesi koşuyu yapacak oyuncunun bulunduğu pozisyona göre uygun bölgelere hareketlenme anlamında yapay zeka engeline takılabildiği bu sistemin uygulanabilirlikteki ilk sonuçları ilk denemeye rağmen başarılı sayılır. Yapay zekanın bu yeni dinamikleri algılama, yorumlama kabiliyeti geliştirildikçe kuşkusuz daha iyi sonuçlar verecektir.


Yapay zeka

Lafı açılmışken buradan devam edelim. Daha önce fazlasıyla eleştiri alan yapay zekada yine kayda değer bir büyüme yok. CPU'ya karşı 'top player' seviyesinde oynasanız bile 2010'daki birçok saçmalık burada da yalnız bırakmıyor bizi. Örneğin; rakip oyuncu taç atışı hazırlığı yaparken aynı takımdan iki kişi top alabilmek için yanına gidiyor ve siz o iki rakip oyuncuyu önden marke ettiğinizde taçı atacak oyuncu topu kullanabilmek için başka bir alternatif bulamıyor ve elindeki meşin yuvarlağı rastgele (genelde sizin oyuncularınızın yakınında olduğu alana doğru) fırlatıyor. Yine topla son çizgiye inerken sizi gölgesi gibi takip eden rakibiniz, siz 'orta açma tuşuna' basmaya hazırlanırken büyük bir centilmenlik örneği gösterip dribbling'ini kesiyor ve topu ceza sahasına içine göndermenize izin veriyor.

Kontra atağa çıkarken ara pasıyla savunma arkasına sarkıtmayı düşündüğünüz takım arkadaşınızın o anda ileri hareketlenmek yerine size doğru hareketlenmesi de tek kelime ile şahane (!) Messi büyük oyuncu, 98 overall'ı var, hakkıdır, eyvallah. Ama kainatın en iyi futbolcusu diye yandan gelen hava topuna iki stoperin arasından yükselip topu çatala takacak kadar da olmasın lütfen!  


Geliştirilmiş taktik ekranı

Diziliş ve kadro ayarları ile birlikte oyuncuların saha içi konumlarında ufak oynamalar yapmamıza izin veren yeni ‘sürükle bırak’ özelliği oldukça pratik. Maç öncesi ekibe komut(lar) verdiğimiz bir ‘takım stili’ bölümü var. Takım halinde topa uygulanacak pres yoğunluğunu, ileri çıkışlarda kanat ve orta koridordaki hareketlenmeleri, toplu oyuncuyla takım arkadaşları arasındaki destek aralığını, savunma hattının önde mi arkada mı kurulacağını, oyuncular arasındaki olası pozisyon değişikliklerini buradan belirliyoruz. Aşağıdaki şematik biçimlerle bu tip uygulamaların gelişim ve uygulama sürecini adım adım izleme şansımız var.

Bu tip taktiksel komutların yanında savunmada top çevirip rakip forvetleri üzerimize çekmek, ofsayt tuzağı, duran top organizasyonları, toplu halde hücum, stoper bindirmesi gibi oyun içerisinde uygulayabileceğimiz stratejileri geliştirmemize de olanak sağlanıyor. 



Become a legend

Kendi oyuncumuzu yaratıp efsane olma yolunda ilerlediğimiz become a legend modunda artık soyunma odasına girebiliyor, koçumuzdan maç öncesi ve devre arasında çeşitli taktik ve uyarılar alabiliyoruz. Maç sonunda ortaya çıkan performans dökümüne göre koç, hakkımızda bir puanlama yapıyor ve bu da ilerleyen maçlarda takımda yer alabilme şansımızı etkiliyor. Bunun dışında kariyerin başlangıç ve ilerleyiş progress’inde ciddi bir değişiklik yok. Konami hali hazırda başarılı bulduğum temel dinamikleri koruyup üzerine ufak eklemeler yaparak yine leziz bir mod sunmayı başarmış. 


 Diğer detaylar….

-Tamamı lisanslanmış 40 takım ve Güney Amerika’ya özgü çizgi, motifleriyle Copa Libertadores özellikle biz Avrupalı futbolseverler için keyifli bir turnuva deneyimi olmuş.

-Şampiyonlar ligi pro evolution soccer oynuyor olmamın yegane sebeplerinden biri. Fakat Bursaspor’un burada organizasyon dışı kalması tek kelime ile talihsizlik.

-Lisans sorunu her zamanki gibi can sıkıyor. Tottenham, Manchester City ve birkaç takımın isim hakları alınmış olsa da kesinlikle yeterli değil. Üstelik kadro güncellemeleri eksik, yani yama peşinde koşmaya devam. Bundes Liga da yine bir başka bahara…

-Oyuna 1000 yeni animasyon ekleneceğini söyleyen Konami sözünü yerine getirmiş. Şık pas/bilek hareketleri, çalım ve farklı gol sevinçleri içeren bazı animasyonlar göze hoş geliyor, yalnız rötuşlanması gereken noktalar var. Dışarı gitmekte olan topa garip biçimde atlayan kaleciler yada arkadan yapılan müdahale sonrası spektaküler taklalar atan futbolcular gibi.

                                                                  Fabian Ernst saç ektirmiş, yakışmış
                                                        
-Büyük, popüler yıldızların yüz çiziminde Pes, Fifa’dan kesinlikle daha başarılı. Fakat iş düşük profilli, daha sıradan oyunculara geldiğinde resmen çuvallıyorlar yada gereken özeni göstermiyorlar. (Bakınız: Fabian Ernst)

- Forumlarda yazılanın aksine santradan sonra yükselmeye başlayan ve kale tarafına gidildikçe çapraza inen kamera açılarını beğendim.

-Daha önceki ne idüğü belirsiz anonslar kalkmış. Artık gol atan oyuncu, tribündeki seyirci sayısı, oyuncu değişiklikleri gibi temel bilgiler daha açık ve anlaşılır biçimde anons ediliyor.

-Oyunun düzenleme kısmında futbolcuların isim ve görünümlerini değiştirme, milli takımlara oyuncu seçme, kendi stadyumumuzu oluşturma, takımlar arası transferler yapma ve kurallarını kendimizin koyduğu lig/kupa organizasyonları düzenleme şansına sahibiz.

-Online Master lig deneyimini Fifa 11 incelemesinden sonra paylaşacağım. 

Son söz...

Yeni kontrol dinamikleri, geliştirilmiş taktik ekranı, farklı animasyonlar ve online master lig ile basamak atlayan Pes 11'in göze batan en büyük zaafları; yetersiz seyirci ambiansı (bana göre en büyük problem), biraz daha rötuş isteyen eski grafikleri ve sinir bozucu lisans problemi… Benim bu seneki tercihim geçen senenin aksine Fifa olacak ama bu kesinlikle Pes 11’in kendi özelinde (Pes serisinde) en başarılı devam oyunu olduğu gerçeğini değiştirmeyecek.

Mclaren


4 yorum:

SirEvo dedi ki...

Eline sağlık. :D
PES yine Fifa'nın önünde benim gözümde. Fifa bir türlü o yapaylığı üstünden atamıyor.
PES'in şu takımlar mevzusu rezalet olmasa daha iyi olacak da, katlanacağız artık. :)

Mclaren dedi ki...

Evrim, iki oyunun da kendilerine has artıları var ve ikisi de birçok noktada birbirlerini nötr'lüyor. Basit bir örnek vermek gerekirse; ikili mücadelelerde Fifa'nın o temas/etkilişim olayı Pes'e göre çok gerçekçi. Adama arkadan asılıyorsun, seni rakip kaleye kadar omzunda götürüyor. Ama Fifa'nın da pres sistemi beni deli ediyor mesela. Yapay zekanın (zirve modunda) ceza sahasına çaprazdan girdiği birçok pozisyon seri çalımlar sonrası gol oluyor:)

Pes şu maç ambiansı ve lisans olayını halledemediği sürece (ki; yıllardır bunu konuşuyoruz:) bu oyunda birşeyler hep eksik kalacak. Sanki Fifacı olma yolunda ilerliyorum:)

SirEvo dedi ki...

Ambiansa o kadar takılmıyorum ben ya. Lisans olayı sorun bir tek işte, o da düzeltilecekmiş yakında gelecek bir patch ile sanırım.

oyun indir dedi ki...

Güzel oyun teşekkürler.