10 Temmuz 2011 Pazar

PES 12'de Değişmesi Gerekenler



Bir süredir PES ve FIFA'nın 2012 oyun lansmanına dair video'lar dönüp duruyor ortada fakat en son Cevat Yerli'nin en iyi yapay zeka bizde vaadinden sonra Crysis'ta karşımıza çıkan geri zekalı düşman oluşumları artık bende 'oyunu görmeden inanmama' intibahı yarattı. Konami'nin geçtiğimiz yıl trailer'lar eşliğinde verdiği değişim vaatlerinin PES 11 nezdinde beni hayal kırıklığına uğrattığını da düşünürsek; açıkçası boş lafa karnımız tok. Aklımızdakileri yazalım:


1. Yapay Zeka: Futbol gibi kolektif ve taktik stratejinin üzerine oturtulmuş bir oyunda yapay zekanın öneminden bahsetmeye gerek yok. Sahadaki on bir oyuncunun kontrolü elbet bize ait ama topla bir oyuncuyu yönlendirirken o an bizim kontrolümüzde olmayan diğer 10 oyuncunun saha içi hareketlenmeleri kafamızdakileri sahaya yansıtma konusunda hayati rol oynuyor. Konami'deki dostlarımız geliştirmiş oldukları yeni taktik ekranı sayesinde bizlere oyuncular arasındaki duruş mesafeleri ayarlama, duran topları organize etme, ofsayt tuzağı yada topla birtakım ileri çıkış opsiyonları gibi alternatifler sunarak yardımcı olmaya çalışsa da birçok uygulamanın yapay zeka engeline takılarak oyun zevkimizi baltaladığını söylemeliyim. Burada en büyük sorun kaleciler... Kalecilerin rahatlıkla çıkıp alabilecekleri yan topları seyretmeleri, bilhassa çapraz açıdan üzerlerine gelen şutlara karşı sağa-sola gereksiz hamle yapıp adeta gole davetiye çıkarmaları, yine üzerlerine gelen bazı basit-zayıf vuruşları içeri almaları aklıma ilk gelenler... Hücumdaysa korner sonrası dönen topun ribaundunu alıp tekrar içeri kestiğimiz anda 4-5 arkadaşımızın birden defans çizgisinin arkasında kalıp ofsayta yakalanması, rakip defansı az adamla yakalamış ve o rakiplerden biri benim topla koşu yaptığım oyuncuya doğru yönelmişken benim oyuncuların boşa kaçmak yerine halen topla ilerlediğim oyuncunun bulunduğu koridora doğru hareketlenmesi, yine 2-3 oyuncumuzun aynı anda koşu yaptığı bölgeye ara pası verirken topun genelde müsait konumda olmayan oyuncuya gitmesi (en uygun konumdaki oyuncuya gitmemesi) ve bir oyuncuyla topu orta sahadan alıp uzun bir dribbling sonrası dip çizgiye indikten sonra içeri orta açtığımız vakit takım arkadaşlarımızın halen ceza sahası içerisine tam anlamıyla yerleşememiş olması bu bağlamda örnek gösterilebilir. 


2. Top fiziği: PES 11'de futbol topu diye tekmelediğimiz şeyin aslında bir balon olduğunu hepimiz biliyoruz. Kaleci degajından sonra topun yere düşüş hızıyla yine en sert şutta bile out'a giden topun ekrandan kaybolma hızı zayıf.  


3. Oyun/Oyuncu hızı: Yapımcılar özellikle Messi, Ronaldo, Robben gibi süratli oyuncuların sahip olduğu hız avantajını düşürüp o alışık olduğumuz -tek oyuncuyla sahayı baştan sona kat edip herkesi çalıma dizerek gole gitme- olayını ortadan kaldırmak istemiş ama izledikleri yöntem çok saçma. Normalde topsuz koşu yapan bir oyuncu, topla dribbling yapan oyuncudan daha süratlidir (Malum biri serbest koşarken diğerinin bununla birlikte topu kontrolünde/koşu yolunda tutma zorunluluğu var). Fakat Konami bu farkı ortaya çıkaralım, defansın elini kuvvetlendirelim derken topsuz oyuncuya gereğinden fazla hız avantajı sağlamış. Bunun örneğini vermiştim. Bobo'yla orta sahadan topla rakip kaleye doğru koşmaya başlayın. Servet 20 metre arkanızdan (topsuz vaziyette) kovalamaya başlasın. Sizi ceza sahasına varmadan yakalayacaktır, eminim.  


4. Temas/Etkileşim: FIFA'da karşımıza çıkan sorun burada da yalnız bırakmıyor bizi. PES 11'de temaslar ve temasa verilen tepkiler çok yapay boyutlarda. Savunmacınızla rakip oyunculara pres yaptığınızda (rakip oyuncu hızlıysa) çoğu zaman siz hiç yokmuş gibi davranıp içinizden geçebiliyorlar. Yine ufak müdahaleler sonrası futbolcuların dengesi çabuk bozulurken arkadan yapılan her 3 kaymanın 2'sinde adamlar saçma sapan taklalar atabiliyor. Kalecilerin her atılan şutta yere yatıp toplara tavşan gibi atlaması, degaj sonrası orta yuvarlakta hava topunu bekleyen iki rakip oyuncunun hareketlenme/yer tutma tarzı atraksiyonlarda bulunmayıp odun gibi beklemesi ve futbolcuların kambur vaziyette top sürmesi de oyunu gerçeklikten uzaklaştırmaya yetiyor. 


5. Stad/Ambians: Mukavva görünümlü tribünlerden ve atılan gole kuru alkış tutan, 90 dakika boyunca aralıklarla aynı tezahüratı yapan taraftarlardan bıktık. 


6. Grafikler: Konami'nin oyuncu modellemelerinde ve yüz çizimlerinde EA Sport'tan bir hatta iki kademe önde olduğunu söylemeliyim. Fakat yıllardır alışık olduğumuz ve artık eskimeye başlayan grafiklerde birtakım yenilikler hiç fena olmaz. 


7. Jon Champion/Jim Beglin: Yorumcu Jim Beglin'in ses tonu çok itici. Bununla birlikte Jon Champion'un sözleri de çok klişe gelmeye başladı. Yerden atılan basit şutu kucağına alan kaleciye yaptığı brave goalkeeping ve rakip oyuncunun presine dayanamayıp topu taca atan her oyuncuya yaptığı excellent defense yorumlarının saçmalığından bahsetmiyorum bile.  


8. Lisans: Gerçi bunu yamalarla hallediyorduk, değil mi?

Hiç yorum yok: